kışuykusu.öykü
KIŞ UYKUSU Günlerdir yağan kar her tarafı beyaza bürümüş, soğuğunu bütün şiddetiyle hissettirmeye başlamıştı. Toprak damlı evlerin bacalarından tüten gri dumanların yoğunluğu kışın şiddetini kendi için tasvir ediyor, bu küçük damların altında yaşayanlar ise ellerinden geldiği kadar soğuğa dayanmaya, hayata tutunmaya ve yaşamaya gayret ediyorlardı. Hasan ve Emine de bu köyün hayatta kalma telaşına düşmüş insanlarından sadece ikisiydi. Tabii birde yeni doğmuş, henüz beş aylık olan küçük yavruları Fatma vardı. Evleneli yaklaşık iki yıl olmuş ve anasız babasız büyüyen Hasanın dedesinden kalan iki gözlü kerpiç eve yerleşmişlerdi. Çok rahat ve sakin bir hayatları olmasa da mutluydular, Fatma doğduktan sonra daha da mutlu olmuşlardı tabi. Ancak doğumunun sonbahara denk gelmesi Emine için çok da iyi olmamıştı. Küçük yavrusuna bakmakta zorlanıyor, gündüzleri sazda çalıştıktan sonra eve gelip hem yemek hazırlıyor, hem kızına bakıyor, hem de bu soğuk kış gününde iki güne bir kızı